Felsefe tarihindeki tüm paradigmatik kopuşlar radikal bir eleştirinin sonucudur. Nitekim Marx'ın felsefesi için de böyle olmuştur. Onun felsefi girişimi kendisinden önceki tüm felsefi kavrayış biçimine yönelik bir eleştiriyle başlar ve yeni bir felsefenin ilanıyla kendisini sunar.
Genellikle "felsefe olmayan bir felsefe" olarak tanımlanagelen ya da Marx'ın ünlü 11. Tez'de ifade ettiği gibi insanın yaşamını anlayan değil onu değiştirecek bir teorinin -ya da pratiğin- ortaya konulması amacında olan bu yeni felsefe o halde insanı ve yaşamını yeniden tanımlayacak olanı ve olması gerekeni tespit edecek ve böylece geçmişi ve geleceği yeniden kuracaktır. Marx'ın felsefi kopuş ilanı genel olarak tüm felsefe tarihine yönelik olsa da özel olarak modern düşünceyi hedef almaktadır; yani Descartes'la başlayan insan-doğa ilişkisini bir tahakküm ilişkisi olarak tanımlayan ve dış dünyayı bilincin özel tasarımı olarak gören modern felsefenin öznelciliğini.