Marx'ın geriye bıraktığı eserleri arasında devrimci örgütlenmeye ilişkin Marksist bir teori ve dolayısıyla da Marksist bir siyaset teorisi olmadığı gibi o külliyat arasında Marksist bir devlet teorisinin de bulunmadığı bizzat Marksist düşünürler arasında tartışılagelen bir meseledir. Dahası devlete ve siyasal iktidara ilişkin Marksist cephedeki bu teorik eksiklik tespitinin birkaç istisnai isim dışında-bütün sol düşünce tarihine yayılmışlığından da sözedebiliriz. Marx'da özellikle vurgulamak gerekir ki- gerçekte olmaktan çok görünürdedir eksiklik; onun siyaseti bizzat teorisinde kapitalist üretim tarzını çözümleme girişimin kendisindedir.