Yaşadıklarımızdan bir tutam başkalarının yaşadıklarından bir dilim ve hiç yaşanmamışlardan da göz kararı...
Bir rüyanın verdiği ilhamla bir define bulma ihtimaliyle evinin salonuna kuyu kazmak kardeşinin intiharını "konu komşuya rezil olmamak" için engellemek bir gül ağacına bütün dileklerini fısıldamak sümsük kuşunun hakkını savunmak uğruna cinayet işlemek hayatın akıp giden hızına yetişmenin çaresini bulamamak...
Yüze Kadar Say kurguya pabucunu ters giydiren bu yaşanmışlıklarla öyküde yeni bir yolu müjdeliyor.
Hepimizin yakından tanıdığı bir coğrafyada burada yaşadığımız yerde günler türlü tuhaflıklar muzipliklerle kurulurken yanı başımızda akla hayale gelmedik olaylar yaşanırken gerçeklik dağılıp giden bir bulut gibi usul usul kayboluyor. Ayça Erkol bu bulutun peşinde öykünün izini sürüyor.