Anne... Bir çocuğun yaşamına dokunan en önemli varlık. Yaşama gözlerimizi açtığımız ilk andan itibaren anneyle kurulan ilişkinin izlerini hayatın her döneminde görebilmek mümkün. Anne veya birincil bakımı sağlayan kişi ile çocuk arasında kurulan bağ diğer tüm ilişkilerin temelini oluşturmaktadır. Sağlıklı bir anne-çocuk ilişkisinin varlığı bir çocuğun sahip olabileceği en büyük şanstır. Annenin sesi kokusu ilgisi sevgisi ve çocukla kurduğu temas çocuğun anneye olan bağlanmasını etkiler. Annenin bebekle kurduğu ilişkinin niteliği kişinin yaşam sürecini etkileyerek yetişkinlikte kurulan ilişkilerde nasıl davranacağını belirler.
Yaşam sürecinde karşılaşılan psikolojik veya duygusal problemlerin çocukluk dönemindeki olumsuz deneyimlerle ilişkili olduğunu söylemek mümkündür. Erken dönemde anne yoksunluğunun varlığı veya bakım sağlayan kişinin çocuğun ihtiyaçlarına duyarsız kalması bağlanmanın gelişimine zarar vererek farklı psikolojik problemlere zemin hazırlayabilmektedir. Bu yüzden anne ve çocuk arasındaki ilişki incelenmesi ve değerlendirilmesi gereken en özel ilişkidir. Anne ve çocuk arasındaki bağın sosyal ve duygusal gelişim sürecinde önemli bir etken olduğu düşünülerek bu eserde bağlanmaya dair tüm süreçler değerlendirilmiştir.
Her çocuğun annesi ile kurduğu ilişki benzersizdir ve en özel ilişkidir.