"Üniversite birinci sınıf öğrencisiyken felsefeye giriş dersi almıştım. Her bir derse hazırlık için önemli düşünürlerden seçilmiş bir derlemenin en azından bir kısmını okuyordum. Fakat derse girdiğimde ve hoca bu okumalar hakkında konuşmaya başladığında söylediklerinde okuduklarıma dair hiçbir şey olmadığını fark ettim. Benim metinden anladığımla hocanın metin hakkında anlattığı arasında bir örtüşme yok gibiydi. Tahmin edebileceğiniz üzere bu durum bir parça kaygı verici oldu. Ancak bir şekilde kaçınılmazdı da. Neden? Çünkü düşünürlerin tartışmalarında temel aldıkları referans çercevelerine dair hiçbir ipucuna sahip değildim. Onların düşündükleri problemleri bu problemleri nasıl ifade etmeye yöneldiklerini ya da hatta neleri cevap kabilinden düşündüklerini bilmiyordum. Diğer bir deyişle felsefi olarak nasıl düşünüleceğine dair bir fikrim yoktu." Philip Carl Salzman.
Buradan yola çıkan Philip Carl Salzman ve Patricia C. Rice özellikle eğitim hayatının başlarındaki öğrencilere ve bu alana ilgi duyan genel okura seslenen bir dille antropolojik düşünmenin ne olduğunu antropolojik olarak nasıl düşünüleceğini detaylarıyla ve tatmin edici bir içerikle ortaya koyuyorlar.