Bireyin ait olmaya çalışırken kendinden uzaklaştığı dahil olmaya çabalarken ötekileştirildiği anlar iç dünyamız ile dış dünyanın kimi zaman boy ölçüştüğü kimi zaman da kucaklaştığı durumlar...
Burak Evren 2008'de Yaşar Nabi Nayır Öykü Ödülü'ne layık bulunan eseri Rüyalarının Kızı'nda suçluluk utanç ölüm gibi kasvetli konular etrafında gündelik hayata sızan travmatik gerçekleri ele alarak kendi geçmişlerine şimdilerine ve geleceklerine doğru âdeta tünel kazarak ilerleyen kahramanların hikâyelerini anlatıyor.
"Evdeyim yuvamdayım. Ama bir insanın sevdiği ait olduğunu hissettiği yerde bulunmasına benzemiyor bu. Ben daha çok ördüğü ağın ardında avını bekleyen örümcek gibiyim. Ama bir farkla ben ağımı tuzak olsun diye değil anılarımı saklandığım köşenin dışında tutsun diye ördüm. Ve öylesine sıklıkla saldırdı ki anılarım ağ günden güne kalınlaştı beni de içine alarak beyaz bir karabasan oldu."