Müslüman toplumların Batı'ya dair analizlerinde sadece bu güç temerküzü ve sömürge koşullarını dile getirerek arkaplanında işleyen bilgi düşünce bilim felsefe vb. görmezden gelmesi daha çok mevcut durumuna bahaneler üretmesini sonuçlamış görünmektedir. Özellikle son elli yıl içerisinde dışa daha açık modernleşme politikaları çerçevesinde bir takım değişimler yaşanmıştır. Batı karşısında zihni direnç kırıldığından Müslümanlar arasında artık kurtuluşun da Batı'da olduğuna dair algı yaygınlaşmıştır. Bunun en bariz görüngüsü giderek İslam'da gelecek bulma arayışının zayıflamasıdır. Burada atılması gereken adımlardan biri özelde müslümanların sosyal bilimler alanında belirtilen hassasiyetlere uygun çalışma üretmeleridir. Bugüne kadar sosyal bilimler alanında Batı'ya öykünen bir zihniyet çerçevesinde batılı teori ve kavramlarla Müslüman toplumları açıklama denemeleri son bulmalıdır. Elinizde bulunan "Çağdaş Sünnet Kritikleri" isimli kitap da bu çabaların bir ürünü olarak ete kemiğe bürünmüştür. Bu eser bir yandan daha önce "Sünnet Sosyolojisi" isimli kitabın bir devamı diğer yandan hadis ve sünnete dair günümüzde mevcut sorun ve tartışmaları kritik eden bir içerik taşımakta olup esasen yine daha önce yayımlanan Kelam Sosyolojisi mezhep Sosyolojisi Fıkıh Sosyolojisi gibi çalışmaların zihni bir uzantısıdır. Dolayısıyla Müslüman bir zihnin kendisini post/modern koşullarda inşa etme çabası şeklinde değerlendirilmelidir.