Hz. Muhammed (s.a.v)'e kırk yaşında nübüvvetin gelmesi Müslümanların sayısı kırka tamamlanınca açıktan tebliğe başlanması ayrıca İslâm hukukunda malın kırkta birinin zekât olarak verilmesi Müslüman geleneğinde kırk rakamının önemli bir yer tuttuğuna işaret sayılabilmektedir.
Yine "Ümmetimin dinî işlerine dair kırk hadis derleyen kimseyi Allah-u Teâlâ fakihler ve âlimler topluluğu arasında diriltir." mealindeki bir hadisten dolayı "kırk hadis" ifadesi çeşitli konulara dair kırk hadisi ihtiva eden eserlerin ortak adı olarak kullanılmıştır.
Üstad M. Ali es-Sâbûnî'nin "kırk hadis" üzerine yazdığı bu değerli eseri; Mekke-i Mükerreme'deki Şeriât Fakültesi Arapça ve İslamî İlimler dalında eğitim gören öğrencilere verilen dersler ve konferansların birleştirilmesiyle ortaya çıkmış Resûlullah (s.a.v)'in "cevâmiü'l-kelim" olarak nitelendirilen özlü sözlerindeki etkileyici edebî tarza ve belagatin eşsiz hikmetlerine tanıklık etmek üzere onun sözlerinden seçilen ve bu kitabın muhteviyatını oluşturan hadisler söz sanatları ve anlam güzelliğiyle belirginleşmiş özlü sözlerdir. Bu hadisler; edebî güzelliklerin eşsiz ve parıldayan bir üslubun beyan ilminin sırlarının toplandığı bir hikmet yurdudur.