Dünyada her şey olurdu. Doğudan doğan güneş bir sabah belki de batıdan doğardı. Belki güneş batıdan doğar; belki hiçbir zaman sabah rüzgârı esmez belki geniş çöllerin ötesine berisine atılmış vahalar kurur develer yürümez her şey olurdu fakat o belinde taşıdığı hançerle kendini kalbinden vurur da güzelliğini mısraları ile çöl ufuklarına ilan ettiği bir vücudu katiyen ve hiçbir zaman bırakmazdı... Öyle zannediyordu ki o damarları içinde devreden kandı göğsünde atan kalpti.
O gece son yıldız son bir bakışla çöl ufuklarına gözlerini kapadı. Fakat şair uyumamıştı...