"Yeryüzü gölgelenir ve yorulan ağırlaşan kalpler hızlı okunan bir ezanın dirilten sesiyle ebedi yurduna duyduğu hasretle titremeye başlar. Tez vakit sonra telaş ve endişe biter. Sanki bir eşikten geçilir bir kapı kapanır her şeyin üzerine. Kuşlar susar böcekler susar ezan biter pencerelerin perdeleri çekilir... Kuşlar yuvalarında derin bir sükûta bürünür babalar omuzlarında günün ve dünyanın yorgunluğuyla evlerine ulaşır. Biter hasreti pencere önünde bekleyen küçücük çocukların. Annelerin ömrü biraz daha eskir mutfaklarda. Aceleci yıldızlar gökyüzünün tamamen kararmasını beklemeden kınalı keklikler gibi suya iner. Ay bir kandil olur asılır gökyüzüne. Kimi çiçekler uykuya dalarken gün boyu güneşle söyleşmenin verdiği yorgunlukla sarmaşıklar ve gündüz yüzünü göstermeye utanan bütün mahcup çiçekler gözlerini ovuşturarak uyanır sessiz sedasız. Akşam olur şairin kalemine can gelir kalbine gün doğar."
Hüseyn Kaya kendine has şiir gibi diliyle hayatın içinden gönle dokunan denemelerine devam ediyor. Akşam Ağrısı Yazarın kendine has üslubuyla Türkçe zevki kazandıran hayata dair ince bir bakış elde etmeyi sağlayan hikmetli bir eser.