Saçları kıvır kıvır olduğu için gençliğinden beri ona "Kıvırcık" derlermiş. Vaktiyle başta aziziye fes sırtta beli büzmeli setre tığ gibi delikanlı iken Serasker Yaverliği etmiş imiş. Yakışıklı fiyakalı tosun. O zaman hovardalıkta ismi anılınca bir tane; nam ve şanı bütün Galata'nın Beyoğlu'nun ağzında.
Şimdilerde altmışına merdiven dayamışsa da Paşa yine aynı havada. Öyle ki kendisine bir odalık bile almış keyfine diyecek yok. Fakat ne yazık fazla sürmeyecek bu hal ve çok çabuk çıkacak ortaya foyası. Ondan sonrası... Ondan sonrası; kargaşa karmaşa cümbüş.
Paşa'sından Hanımefendi'sine Şehri'sinden Sürpik Dudu'suna Hürmüz Hanım'ından Behlûl'üne Veysel'ine kadar kadınlı erkekli bütün konak halkıyla ne olaylar ne olaylar! Neyse ki hem hünkâr hem talih Kıvırcık Paşa'dan yana... Tam dibe vurmuşken tek dokunuş zirveye taşıyorlar onu tekrar ve hakkıyla söyletiyorlar:
"Şimdi kim olduğumu anladınız mı?
Pardon dediniz mi?"
Son dönem Osmanlı tüm çehreleriyle Sermet Muhtar Alus'un kaleminden hem de seyirlik tadında.