Harp Okulu'nu 1903 yılında bitiren ve Balkan Savaşlarında 10 ay boyunca Yunan esir kampında kalan Ömer Seyfettin kısa hikâye geleneğimizde kendine özgü bir üsluba ve hikâye tekniğine sahip bir yazarımızdır. Kaleme aldığı bu eserinde on altı öyküsü vardır. Bu öykülerin çoğu dönemin sosyal yaşantısının eksik kötü yanlış ve gülünç yönlerini alaylı bir anlatım ile ele almakla kalmamış gözlerimizin önüne canlı bir anlatımla sermiştir. II. Meşrutiyet sonrası fikri ve siyasi yönelişlerdeki olumsuzluklar ve şarlatan tipler Sivrisinek hikâyesinde hicvedilir. Özellikle Falaka isimli hikâyesi insanların doğu söylemesinin önemini bir yanlış hareketin nasıl bir yanlış doğurduğunu ve bu yanlışın bir daha telafi edilemeyişini anlatıyor.