Ben tiki olan bir adamım. Çenem. Çenem ağrıyor bazen. Yorulunca daha çok. Fabrikada işler sarpa sardığı zaman çenem de daha çok gidip geliyor. Çenemi fazla yormamak için az konuşuyorum. Yalnızca zorunda olduğunu düşündüğüm zamanlar açıyorum ağzımı. Hasibe Abla'nın Ustabaşı Necmi'nin gündelik konuşmalarını izlemek daha çok hoşuma gidiyor. Hasibe'nin laf dinlemez bir oğlu varmış mesela. Anasının alnının teriyle kazandığı paraları at yarışı sevdasına alıyormuş elinden. Ustabaşı Necmi'nin de bir arsa davası var. Gelir gider aynı şeyleri anlatır. Akrabalar arası mücadele. İzale-i şüyu davası mıymış neymiş. Söylemesi bile zor. Necmi kolunu banttan çeker stop tuşuna basar etrafı kolaçan ederken bize ezelden beridir gizlediği sırrını açık ediyormuş gibi kafasını hafifçe bükerek "ah ulan şu köydeki tarlayı bir geçirsem üstüme" dedikten sonra hiçbir şey yokmuş gibi mesaisine kaldığı yerden devam eder.