Bu kitap orta yaşlı iki insanın hayatlarının kesiştiği kısa bir zamanın hikayesidir.
Eskimo kökenli Amerikalı bir kadının kendi yaşlarında bir Türk erkeği ile güzel bir sahil kasabasında karşılaşırlarsa ne olur? Geçmiş yaşamların yaşam tortuları yeniden karıştırılır ya da yeni hayallere yelken açılır.
"Sen ne tatlı ne şeker bir kızsın Lynn?"
Başını kaldırdı gözlerimin içine 'tam olarak ne demek istediğimi anlayabilmek istermişçesine' uzun uzun baktı. Bakarken yavaş yavaş yüzü aydınlandı gözlerinin içi güldü.
"Sen Moğol adam bana gidemediğim ama çocukluğumdan beri özlemini duyduğum çok uzak diyarları hatırlatıyorsun. Senin gözlerinde uzak Asya'nın karlı steplerinde yatan atalarımın yüzünü görüyorum. Sen benim geçmişime doğru ayna tutuyorsun."
"Sen Kızılderili ya da Eskimo ya da Amerikalı kadın seni kendime çok yakın hissediyorum. Senin gözlerine bakarken kendimi uzak atalarımla birlikte Orta Asya steplerinde at koştururken görüyorum."
"Senin altın kalpli tatlı bir kadın olduğunu söylemiş miydim Lynn?"
"Bilmem! Söylemiş miydin?"
Gözlerine saf saf baktım.
"Bilmem!... Söylesem mi acaba?"
Mutlulukla güldü öyle tatlı güldü ki; yine gözleri kayboldu gitti.