İstiklal Hareketinin Batı Cephesi'ni yıllar yılı klasik bilgilerle yazıp çizenler; Doğu Cephesi'ni ve Kâzım Karabekir Paşa'nın büyük fedakarlıklarını gündeme getirmedikleri sürece hakikatlere yön veremezler. Karabekir'e acz içerisinde mektuplar yazıp "Amerikan Mandasını" yegâne çıkar yol gören İsmet Paşa medyanın yarattığı suni gündemle hala zirvede ülkeyi yoktan var edenler tozlu arşivlere terk edilmiş durumda. Neden niçin?..
Özel hayattaki Mustafa Kemal'in tartışılır yönleri ve birtakım zaafları olsa da "Atatürk" bu ülkenin tek adamıdır. Ancak maksatlarından sapmış bazı çevrelerin ve yazar takımının sıralamada ikinci adam ilan ettikleri İnönü'yü daha da ileriye giderek son zamanlarda Atatürk'le zirvenin aynı seviyesinde göstermeleri fevkalade düşündürücüdür...
"Zirvedekiler ve Unutulanlar" Milli Mücadele yıllarının ötesinde "Atatürk-Karabekir Kavgası" Cumhuriyetin kuruluşu ve Atatürk'ün son anlarına kadar gelişen olayları objektif ölçüler içerisinde değerlendiren bir eser olarak bilgi dünyanızdaki yeni ufuklara rehber olacaktır inancındayım. Bilhassa Milli Mücadelenin zor günlerinde Mustafa Kemal'in Fevzi f aşa tarafından tutuklanmasına karşı çıkan Kazım Karabekir olmasaydı Cumhuriyet de olmazdı Atatürk de olmazdı. Şurası bir gerçek ki Karabekir Paşa bu asil hareketiyle gelecekteki Atatürk'ün ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kaderini çizmiş oluyordu...