Yalnızlık en içimizdedir.
Yalnızlığın güçlü parmakları Rauf'un yüreğini sıkıca kavramıştı.
Nihal'in yokluğunda odalar boş sokaklar ıssız hiçbir yerde hayat yok gibi geliyordu.
Her şeyde eşinden bir anı aksediyordu.
Nihal'in ayrılışı yolunu kaybetmiş bir adam gibi hissetmesine sebep oluyordu.
Nihal'in olmadığı günlerde Rauf'un beslediği aşk ona ıstırabını gizleme gücü veriyordu.
O aşk ateşi hâlâ yanıyordu içinde ve o sevgi hâlâ canlıydı ilk günkü gibi...
Kuru ve tatsız geçen günlerin sonunda Nihal'in gelme hayaline dönüyordu can atarak.
Rauf yine şeftali ağacının altındaki sandalyesine oturmuş Nihal'i bekliyordu...