Kapıyı açıp içeri girdik. Buradaki silah ve mermi bir orduya yetecek kadar çoktu. Büyük sepetler tıka basa doluydu. On santim büyüklüğünde mermi sepetleri önünde durduk. Konuşmak için ağzındaki lokmasını bitirmeye çalışan
göbekli adam "Hoş geldin İhtiyar" dedi. "İşler iyi değil
kampçılar epeydir gelmiyor bu da satışlara yansıyor.
Kendini sıkı sanan bu adam hiç gece gezen öldürmüş mü?
Burada gece gezen öldürmeyene kızlar pek bakmaz. Gece
gezen öldürmeden erkek olunmuyor. Dilsiz mi?" Güldüğünde çürümüş dişleri görünüyordu. Yaşlı adam yüzüme baktı. Elimi sepetteki mermilerin üzerinde biraz gezdirip bir tanesini seçtim. "Tod empati sever misin?" Sorum üzerine Tod susmuş yaşlı adama bakıyordu. Seçtiğim mermiyi boş silaha koyup sürgüyü çektim. Silahı Tod'un alnının çatısına doğrultup "Empati; sen hayvansın ben de iyi bir avcı." Tetiğe dokundum...