Hz. Yakup'un diğer adıdır İsrail. Hz. Yusuf'un Mısır'a davet ettiği babası annesi ve kardeşlerinin nesli olan İsrail oğulları aradan geçen zaman zarfında Mısır idaresinde egemen olan Kıptilerce köle olarak kullanılmaktadır. Böyle bir atmosferde kendini ilah ilan eden Firavun'un gördüğü bir rüya ile başlar Hz Musa'nın hikayesi. Rüyasını yorumlatan Firavun iktidarının İsrail oğulları arasında doğacak bir erkek çocuk tarafından ele geçirileceği yorumundan hareketle İbranilerin o gece doğan tüm erkek çocuklarının katledilmesini emreder. Ancak rüyayı gösterenin korumasındadır aranan çocuk. Annesi küçük Musa'yı aldığı ilahi ilham ile yüreğinin yangınına rağmen Allah'a havale eder ve Nil'in sularına bırakır.
Hz. Musa daha doğmadan düşmanlık edilen o masum bebek; ilahi takdirle düşmanının himayesinde büyüyecektir. Bu 'O'nun asıl himayecisinin bir hikmetidir. En iyi eğitimden geçirilir ve veliaht prensle ile yarıştırılır. Ülkenin en seçkin kişiliklerinden biri olur. Yüce yaratıcı onu hayata hazırlamaktadır. Haksızlığa karşı durarak sürdürdüğü hakikat arayışı bir peygamber olan Hz. Şuayb'ın ocağında olgunlaşır ve vahye muhatap olacak kıvama erişir. Rabbi ile mukaddes Tuva vadisindeki konuşmasının ardından en büyük cesareti gerektirecek bir görevle çetin bir mücadelenin içerisinde bulacaktır kendini. Zulümden kurtardığı kavmi tarafından sayısız ihanete uğramasına rağmen kendisine ikramda bulunan rabbinden aldığı güçle asla yolundan dönmemenin örneği olur.
Hz. Musa Firavunun zulmünden kurtardığı kavmi tarafından kendi kavmini yokluğa açlığa savaşa başıboşluğa mahkum etmekle suçlanır. Her çıkmazda kendilerine sunulan sayısız mucizeye rağmen ihanetten geri durmayan bu kavim onu çok yorar. İnananlarının çok azınlıkta kalmasına rağmen hiçbir yılgınlığa düşmez. Çünkü rabbi ile irtibattadır sürekli. Sonuna kadar sürdürür mücadelesini ve kıyamete kadar sürecek hak-batıl mücadelesinin en belirgin kilometre taşlarından biri olarak tarihteki yerini alır.
Ne kadar ayrıntı da verilse her aşaması mucizelerle dolu bu hayatın anlatımı eserlere sığmaz bir destanlar bütünüdür. O nedenle çelişkili gibi de olsa "ayrıntılı ve özlü" diyerek bunu belirtmeye çalışıyoruz. İşte bu niteliğiyle Hz. Musa'nın hayatı 'Eski Ahit'teki şekliyle bu filmde karşımıza çıkıyor. Çarpıcı sahnelerin görsel bir zenginlik kazandırdığı bu yapıt toplumsal dalgalanmaları sosyoloji alanında inceleme konusu olabilecek verilerle göz önüne seriyor. Film bireysel ve sosyal hayatta insanı aşan noktaların öne çıktığı senaryosuyla Allah'ın daima her şeye müdahil olduğunu göz önüne seriyor.
Roger Young'un yönettiği "Hz. Musa" filminde başrolü Ben Kıngsley oynuyor.