Teğmen Yusuf zaman zaman ona korkunç sancılar çektiren kurşunla baş etmeyi öğrenir. 72 yaşında ölene dek ciğerinde taşıyacağı kurşunla Kurtuluş Savaşı'nın dönüm noktası olan Büyük Taarruza katılacaktır.
Büyük Taarruz'da Afyon Çiğiltepe'de mücadele eden
muhteşem komutan Albay Reşat'ın 57. Alay'ında savaşır.
Hayatı boyunca anlattığı savaş hatıralarının başında gelir
Afyon Çiğiltepe. Babam çocuklarına torunlarına ve gençlere Gencerlik'teki evimizin pencere kanadına da çizerek şekillerle anlatır olanları. O anları yaşarcasına nefes nefesedir her defasında. Afyon Çiğiltepe birçok kez bizim birçok kez düşmanın eline geçmiştir ve sonunda Mustafa Kemal'in askerleri başarmıştır bu mücadeleyi kazanmayı.
Zafer kazanılmıştır! Şimdi sıra düşmanın elindeki halkın
kurtarılmasına şehirlerin köylerin düşmandan temizlenmesine gelmiştir. Türk ordusu İzmir'e doğru yürümektedir. Teğmen Yusuf da oradadır. Yolları üzerindeki bütün yerleşim merkezleri temizlenmektedir. Teğmen Yusuf yol boyunca karşılaştığı manzaraları kendi köyünde de göreceği endişesi içindedir.
Bağlı olduğu yüzbaşının izniyle Emiralem'den ayrılır.
Emrindeki takımla köyüne girer. Kendisinden beş yaş büyük olan ablası Rumlarla işbirliği yapanlardan birinin "çocuklarının asker olduğunu gammazladığı için anne ve babasını Burunucu'na götürüp sorguladıklarını ve eziyet gördüklerini" anlatır. Teğmen Rumların son anda bile öç almak için Burunucu'nda müsadere ettikleri halkı kurtarıp işbirlikçileri cezalandırır.