Tarih kâinatın ve ilk peygamber Âdem aleyhisselâm'ın yaratılmasıyla başlar. Dolayısıyla İslam'a göre ilk insanlar tevhid ve istikamet üzere yaşamış itikadî ve sosyal bozulma daha sonra başlamıştır. Bunun üzerine Allah yoldan çıkan toplulukları uyarmak ve onlara doğruyu öğretmek için çok sayıda peygamber gönderip tarihe müdahale etmiştir. Ancak çağdaş antik tarih araştırmacıları peygamberleri tarihin dışına çıkarıp ilk çağları ateist bir şekilde anlatmaya başlamışlardır. Bundan dolayı Müslüman nesiller yetiştirmek ve söz konusu olumsuzluklardan etkilenmelerine mani olmak için tarihin İslâm'a göre tekrar yazılması zorunlu hale gelmiştir.
Yazarlar bu kitapta tarih yazımında İslâmî metotların kullanılmasını zorunlu gördüklerini belirtip bahsi geçen yöntem ve kaynaklar hakkında bilgi vermiş bu arada çağdaş ve oryantalist bakış açısına ciddi eleştiriler yöneltmişlerdir. Eski devirlerden itibaren Avrupa Şam Beldesi Mısır Arap Yarımadası ve Mezopotamya tarihini İslâmî metottan uzak olarak sunan bazı tarih ansiklopedileri kaynaklar ve programlar hakkında değerlendirmeler yapmış alıntılar yaparak İslâm'a aykırı düşen yönlerini eleştirmiş ve İslâm'a göre nasıl yazılacağına ilişkin önerilerde bulunmuşlardır.