Kemal Tahir ünlü "Tarih Notları"nın Çöküntü adlı dosyasında on dokuzuncu yüzyılın Batılaşma deneyimleriyle kurtulacağını uman Osmanlıların giderek nasıl bir çöküşe sürüklendiklerini sergiler. Bu çöküşün köklerinde yatan ise Osmanlı'nın kendi tarihsel varoluş koşulları ile Batılaşma sürecinin zorladığı işlevler arasındaki uzlaşmaz çelişkilerdir. Osmanlı tarihi boyunca üretici Doğu ve geleneksel Doğu tarım uygarlıklarıyla özdeşleşmemekle birlikte; dünya siyasetinde Doğu'nun koruyucusu ve savunucusu olmuştu. Bir dünya imparatorluğu olarak böylece yüzyıllarca varlığını sürdüren Osmanlı Devleti Batılaşma uygulamalarına yöneldiğinde kaçınılmaz olarak kendi tarihsel kaynaklarıyla tüm bağlantılarının da kopmaya başladığını görecekti. Denetimi dışındaki güçlere dayalı bir deneye giriştikçe Osmanlı hem yönetimi altında bulunan halklara hem de Doğu dünyasına ters düşecekti. Özellikle de böyle bir seçimin devlet düzeyinde yapılması Doğu'yu yalnız ve korumasız da bırakacaktı.
Kemal Tahir "Çöküntü" konusundaki "Tarih Notları" aracılığıyla Batı kadar Doğu ve devlet sorunlarını da bir daha tartışma gündemine getiriyor. Kemal Tahir'e göre Doğu halklarının en önemli sorunu Batı soygunu olmuştu hep... Osmanlı tarihteki yerini de o soyguna karşı sağladığı çözümlerle almıştı. Oysa Batılaşma sürecinde tarihin kendisine verdiği görevi bir yana bırakmak zorunda kalan Osmanlı devlet yönetimi Doğu'nun halkları bir yana giderek Anadolu halkını ve kendisini bile kurtaramayacaktı. Devleti kurtarmak adına başlatılan bir serüven devletin de tümüyle çöküşüyle sonuçlanacaktı. Kemal Tahir Çöküntü'de tarihi yeniden okuma ve değerlendirme yönünde yepyeni dönüm noktalarına ulaşıyor...