Vahşi Kent Ormanı Romanı: Biçimselliğiyle kurgusallığıyla temalarıyla metaforlarıyla psikolojik çözümlemeleriyle toplumsal yaraları deşme ve çırılçıplak bir şekilde deşifre etme cesaretiyle törelerin darmadağın ettiği bireylerin savruluş hikayeleriyle hayatın ne kadar acımasız olabileceği gerçekliğiyle tam bir edebiyat şölenidir bana göre. Dışsal hikâyeler ile içsel hikâyeler iç içedir bilinç akışı ile iç monolog anlatım
teknikleri yan yanadır. Roman akıcılığı ile okurun gırtlağına yapışırken aynı zamanda zihninin derin katmanlarına uğradıkça deşiyor. Yazar Ankara caddelerinin sosyal röntgenini betimlerken; Mardin'in feodal Emannı da kılcal damarlarına kadar çekiyor... Ana karakter olan Cihangir çift kişiliklidir bir var olandır bir de var sayılan yani bir nevi şizofren... Zorlu aşklar arenasıdır da Vahşi Kent Ormanı. Roman 'anı roman' şeklinde de kendini aşıyor. Gerçeklikle hiper gerçeklik veya gerçeküstücülük Marqucz Faulkner Yaşar Kemal gibi bazen iç içedir yan yanadır. Zaman aşk sevgi ve güven talana uğramıştır. Mehmet A.Başkurt'un şu tespit ve çözümlemelerine bakar mısınız?
- Sanat; zamanın ahtapotudur her zamanda yaşayabilmeyi başaran canlı bir organizmadır zamanın hikâyesidir sanat.
- Yazmak; arınmaktı tanrının gözü olmaktı.
- Kapitalizm: sosyoekonomik bir açık olduğu kadar insanda iyiyi ve kötüyü birbirinden ayıran bir çözeltidir. Zenginler gerçekçi fakirler hayalcidir.
- Toplum ve geleneklerin yüzü babamın yüzü gibiydi ve hepsi annemi dövüyordu.
Dr. GANÎ TÜRK