Esnaf bir ailenin çocuğu olan Aziz çocukluk yıllarında babasının Türkçe bilmeyişi nedeniyle hakaretlere varan ötekileştirme uygulamalarının tanığı oldu. Bu tanıklık onu demokratik siyasetin içerisinde haksızlığa hukuksuzluğa karşı dik bir duruş sergileyenlerin arasında yer buldu. Urfa'da gelişen devrimci hareketin paralelinde ülkücü saldırıların artmasına da tanık oldu. Siyasi faaliyetinden dolayı soruşturmalara uğradı. Sıkıyönetim döneminde ve sonrasında gelişen 12 Eylül darbesi sürecinde mahpushanedeydi. Gerek gözaltı sürecinde gerekse mahpushanede inanılmaz korkunç işkencelere maruz kaldı. Hakkında desteksiz iddianameler hazırlanarak 24 yıla varan hapis cezaları aldı. Almış olduğu bu cezalar Yargıtay'da bozulunca 1983 yılında serbest bırakıldı. Sivil hayata dönerken bir yandan esnaflık yaptı bir yandan siyasi çalışmalardan da geri durmadı. 1990 yıllarından sonra geliştirilen faili belli cinayetler döneminde Urfa İnsan Hakları Derneği Başkanlığı'nı üstlendi. Tehdit edildi. Gözaltına alındı. İşkenceye uğradı ve tekrardan formalite ifadelerle komplo kurularak mahpusa tıkıldı.
Bu kitap 1980 önce ve sonrasın da ülkede geliştirilen kaos ortamını sorguluyor ve okura önemli oranda materyal vererek; iktidarda kalma uğruna geliştirilen kaos ortamına değdi mi? Sorusuna da cevap oluyor...