Bilhassa İran Devrimi'nden sonra İmâmiyye Şîası Ümmet'le ilişkisini söylem düzeyinde "vahdet" ve "kardeşlik" kavramları üzerinden yürütmeye çalışırken pratikte bu ilişkiyi mezhep ihracı ve çatışma zemininde yürütmekte ısrarlı.
Hep tekrar ettiğimiz gibi Ehl-i Sünnet'in "Şîa'yı Sünnîleştirmek" diye bir gündemi yoktur; olmamıştır. Ancak Şîa'nın "Ümmet'i Şiîleştirmek" diye bir gündemi -hem de "kalıcı olarak"- mevcuttur ve bu yolda önemli mesafeler kat ettikleri de bir hakikattir.
Elinizdeki eser İmâmiyye Şîası'nın önde gelen propaganda metinlerinden birinin Peşaver Geceleri adlı kitabın tenkidini hedefleyen mesaimizin ilk adımını oluşturmaktadır. Adı geçen kitapta Ehl-i Sünnet'e yöneltilen tenkit ve ithamlar ilmî ölçüler içinde seviye ve ciddiyetten ödün vermeden cevaplandırılacak ve bu çalışma kitabın son iddiasına kadar -Allah Teâlâ'nın izni ve inayetiyle- sürdürülecektir.
Hedefimiz ne Ümmet'in parçalanması ne de mezhep propagandası... Amacımız söyleme kurban edilen 13-14 asırlık hakikatlerin ortaya çıkmasından yani "ihkak-ı hak"tan başka bir şey değil.