"Çocuktuk büyüyor ama büyüdükçe acıyorduk da habersiz. Üstümüze örtülen ipek kan lekesi ve intiharlar bulaşıyordu. Ne nefes alabiliyor ne yaşayabiliyor ne de kan lekesini çıkarabiliyorduk ruhumuzdan. Bombalarla uyanıyorduk çoğu sabah intiharlarla selamlıyorduk güneşi ölümlerle yapıyorduk kahvaltımızı kan tadında çaylar içiyorduk seninle yemekhane sohbetlerinde ve biz sadece çocuktuk. Oyun çağında ölümle uyuyup ölümle uyanan çocuklardık