Leeds'te geçici kolera hastanesi olarak kullanılan bir yerde bazı gençlere birkaç konferans vermiştim. Bu konferanslarda gençlere ölümden sonra mutluluk ve saadetlerini devam ettirmenin kendi ellerinde olduğunu bunun kendilerini eğiterek bir disiplin altında yaşayarak ve nefislerini kontrol ederek mümkün olduğunu her şeyden önce insan karakterinin şeref ve haysiyetinin görevin ifasında dürüstlük ve doğruluğa bağlı olduğunu anlatmaya çalıştım. Sonuç hayal edebileceğimden çok daha tatmin ediciydi. Bu gençlerin birçoğunun güven sorumluluk ve faydalı pozisyonlara yükseldiğini bazılarının dürüst çalışmayla hayatta elde ettikleri başarıdan öğretmenlerinden öğrendikleri derslerden ve öğretmenlerinin ruhunu ve coşkusunu harekete geçirmek için gösterdikleri çabalardan memnuniyetle faydalandıklarını gördüm.
Yüzümüzü ileriye dönmek istiyorsak durmadan cesaretle devam etmeliyiz. Bu dünyada her türlü üzüntü ve sıkıntıya katlanmamızı sağlayan şey ölümden sonra da yaşamın devam edeceğine dair sarsılmaz umuttur. Asıl zenginlik burada insan kardeşlerimize gösterdiğimiz şefkattir. Bir insan öldüğünde herkes "Geride ne bıraktı?" diye soracaktır. Ama onu sınayan melekler "Daha önce hangi iyi şeyleri gönderdin?" diye soracaklardır.