İş hayatında ve evliliğinde uzun süre sorunlar yaşayan Nisan arkadaşı Serap'ın önerisi ile bir
yolculuğa çıkar. Çıktığı bu yolculuk aslında çok uzakta değildir. En yakını olan annesinin
yanında karşısına hiç beklemediği bir anda geçmişe dair yarım kalmışlıkları çıkar. Güzel
tesadüfler birbirini takip eder. Siyah beyaz fotoğraflar ile aile geçmişindeki kadınların güçlü
ve vakur duruşlarından etkilenen Nisan'ın hayatına konak yaşamı Hafize Anne Mehmet Bey
Bahar Hanım Huriye Hanım Gülsen ve daha birçokları dâhil olur. Çıkılan bu yolculukta
okurları bir sürpriz beklemektedir.
''Nisan eline fotoğraflardan birini aldı. Neredeyse hepsi siyah beyaz ve çok eskiydi.
Annesi içlerinden bir tane fotoğrafı alıp yukarı kaldırdı. Fotoğrafta ilk bakışta kocaman
bir konak dikkat çekiyordu. Biraz daha dikkatle inceledi fotoğrafı Nisan. Bir adam
ayakta durmuş kocaman bıyıkları ve geniş heybetli omuzlarıyla çok sert duruyordu.
Sandalyede oturan kadın ise kucağında çocuğuyla hüzünlü ama dimdik duruyordu.
Yanlarında beş çocuk daha ayakta sırasıyla durmuşlardı. O zamanın koşullarına göre
kıyafetleri ve ayakkabıları gayet iyi duruyordu. Fotoğraftaki kadının delici bakışları
içine işlemişti.''
Editörün Notu: Konak erkek egemen söylemin şekillendirdiği aile tarihinden yola
çıkarak kadın öznenin varlığını edebiyatın güçlü sesiyle duyuran bir eser.