Öğretmenliğimin üçüncü yılında tanışmıştım Bilal Öğretmen'le. Çevresinde çok sevilişi başarısı ilçede dilden dile dolaşıyordu. Bordal'da neredeyse Bilal Öğretmen'i tanımayan yok gibiydi. Yirmi yıllık öğretmenlik hayatı boyunca ülkeye beş tane okul on tane yurt kazandırmış birisiydi. Vakfın yapmış olduğu bütün okulları yurtları Eğitim Bakanlığı'na devretmiş; kendisi de yine Feriser Anadolu Lisesi'nde görevine devam etmekte Türk edebiyatı derslerine girmekteydi. Onu bir toplantıda tanımıştım. Yüzündeki tatlılık sıcaklık karşısındaki insana sanki damarlardaki kan gibi akıveriyordu. Ona hayatını anlatmasını istemiştim. "Ne yapacaksın ki benim hayatımı?" diye sordu. "Kitaplaştırmak istiyorum sizin hayatınızı."
Mustafa Çoban tarafından "Sevda Yolu" adıyla kitaplaştırılan bu hayat "Hayatımı anlatsam roman olur." dercesine mesleğini seven idealist bir öğretmenin hayatında cisimleşiyor. Bir öğretmen olmasının yanında öğrencilerine bir baba arkadaş ve yoldaş olan onları hayatın hiçbir anında yalnız bırakmayan Bilal Öğretmen'i bu hayat yolculuğunda okurken Reşat Nuri romanlarındaki öğretmenlerden Feride Ali Şahin ve Ömer'e rastlamanız; öğrencilerinde ise Munise'yi bulmanız tesadüf değil. Çoban bu kitabı 'gelecek nesillere fayda sağlamak için' yazdı umulur ki herkesin yolu "Sevda Yolu"na düşer.