Allah'ım serbest bırak! Allah'ım beni imtihan etme. Eğer Ahmet Pirhayâtî'yi imtihan edersen tır tekerleği büyüklüğünde bir sıfır ver. Tüm bu füze tüm bu
kurşun tüm bu patlamalar hiçbiri beni öldürmedi. Karım ve çocuklarım benden aciz oldular. Allah'ım! Onlara ne istiyorlarsa ver. Allah'ım! Tüm dostlarım gittiler
ama beni kabul etmedin. Savaşın sürdüğü tüm bu yıllarda ne zaman kurşun şarapnel ya da bir roket kafama nişan alındıysa hedeften saptılar sağa sola gittiler. Temizlenemedim ve kabul etmedin. Şimdi benim bu yaşayan insan nesliyle bir bağlantım kalmadı. Bu dünyada değilim. Bilmiyorum. Beni serbest bırak. Uzun zamandır tekerlekli sandalyede oturuyorum ya da uzun saatler
boyunca yatakta vakit geçiriyorum. Her zaman da bana "gazi" demelerine karşı çıkıyorum; gazi sadece Ebulfazl'dır.