Liseye geçiş ve Üniversiteye giriş dönemleri öğrencinin hayatını belirleyen aşamalardır. Çünkü öğrenciler bu süreçlerde; ortaokul ve lise başarısını kanıtlamak iyi bir liseyi ve üniversiteyi garantilemek için çaba harcarlar. Bu sebeple ülkemizde Liseye geçiş süreci ve Üniversteye giriş; öğrencilerin yoğun bir strese maruz kaldıkları yarıştırıldıkları ve sürekli başarıya odaklanmak zorunda oldukları yorucu bir süreç olarak tanımlanabilir.
Var olan liseye geçiş ve üniversiteye giriş sistemi sadece öğrenciler değil; öğretmenler üzerinde de baskı oluşturmakta; bu nedenle eğitim tamamen sınav odaklı bir yapıya bürünmektedir. Var olan yapıda ''eğitim'' tamemen geri plana itilmekte; sadece verilen bilginin yoklaması üzerinden giden ''öğretim'' üzerinde durulmaktadır. Halbuki eğitim nesillere bir toplumun değerlerini kültürünü ve ideallerini aktarmaktan sorumlu olan ve ülke ve dünya için o yüzyıla uygun becerilere sahip iyi vatandaşlar olarak yetiştirme ile sorumlu mekanizmadır.
Sonuç olarak liseye geçiş ve üniversiteye giriş sürecinin; öğrencilerin öğretmenlerin ve ailelerin ruhsal durum ve davranışlarını olumsuz yönde etkilediği; toplumsal ilişkilere bu olumsuzluğun yansıdığı farklı çalışmalarla ortaya konmaktadır.
Bu sebeple bu bölümde liseye geçiş ve üniversiteye girişe yönelik gerçekleştirilen iki farklı çalıştay üzerinden Dünya'daki diğer ülkelerin liseye geçişte ve üniversiteye girişte ne gibi sistemlere sahip olduğu ve ülkemizde bu sistemin iyileştirilmesi için neler yapılması gerektiği üzerine kafa yorulmuştur. Verimli sonuçlara ulaştığını düşündüğümüz çalıştay verilerimizin alana ve alanyazına katkıda bulunacağı düşünülmektedir.