Mete Çamdereli'nin görsel ve görsellik kavramları üzerine farklı zamanlarda yazdığı deneme ve makalelerden oluşan bu kitap görselin karmaşık dünyasına "göz ucu" bir bakış sunuyor. Bu bakış kadim gelenekten içinde bulunduğumuz dijital çağa kadar uzanan büyük insanlık serüvenini kapsıyor. Çamdereli bu bağlamda mağara resimlerinden rögar kapaklarına gazete-dergi reklamlarına kadar çeşitli örnekler üzerinden görselin ve insan üzerindeki etkilerinin izini sürüyor. Geleneksel ya da dijital görsellerin yarattığı imkân ve açmazları irdeleyerek hem görsel imgeleri anlamanın farklı biçimlerini hem de bunların yaşamımızı etkileyen yönlerini ortaya koymaya çalışıyor.
Üstelik Çamdereli tüm dünyanın aynı anda deneyimlediği önemli bir süreç olan pandemi günlerine odaklanarak bu süreçte kapandığımız evlerimizde ekran önünde artan görsellik deneyiminin de peşine düşüyor. Bu dönemde görselliğin yarattığı imkân ve imkânsızlıkları son derece somut örneklerle gözler önüne seriyor. Görsellik meselesinin çeşitli yönlerini ele alan yazılardan oluşan bu önemli derleme böylece mevzuya hem içeriden bir bakış hem de genel bir perspektif sunuyor.