Yaklaşık 46 milyar yıl önce oluşmuş dünyamız sürekli bir devinim ve değişim hâlindedir. Bu devinim ve değişim doğadaki işleyişin ve sürekliliğin yasasıdır.
Bir magmanın üzerinde yer alan levhaların hareketi ile kıtaların ve dağların oluşumu yeryüzünün şekillenmesi bu değişime ilişkin bir örnektir. Depremler volkan patlamaları gezegenimizin kendisini yenilemesinin yoludur. Onları felakete çeviren bizim yanlışlarımızdır.
Ayrıca hava olaylarındaki günlük ve mevsimsel farklılıklar iklim şartlarının değişmesi küresel ısınma su ve tüm yaşamsal maddelerin bir döngü içinde yenilenmesi ile canlıların büyüme ve gelişimi doğadaki değişimin belirgin örneklerindendir.
Doğaya kafa tutamayız. Yapacağımız şey bilim insanlarını dinleyip doğanın dilini anlamak ve onunla aynı dili konuşabilmek olmalıdır.
Doğayla uyumlu olmayı öğrenmemiz gerekir.