"İlk romanı Sürgün Avı ile polisiye edebiyatımıza vaatkâr bir giriş yapmıştı Melih Günaydın. Yeni romanı Buzlar Çözülünce'de kaleminin daha da geliştiğini görmek sevindirici. Toplumsal hayatın yakıcı gerçeklerine dayanan suç kurgusuyla gerilimli atmosferiyle olayları ve karakteriyle çok doyurucu bir polisiye..."
A.Ömer Türkeş
Hiçbir şey seni gerçeğe ulaştıramaz Hansel geride bıraktığın ekmek kırıntıları bile...
Kıdemli polis Defne indigo oğluyla birlikte ailesinin yanına taşınmıştır. Tatsız seyreden aile hayatı Kartepe'de kaybolan dağcı öğrencileri arayan ekiplerin bulduğu cesetle iyice karmaşık bir hal alır. Fakat donarak öldüğü düşünülen bu beden aranan dağcılardan birine ait değildir. Kayıp gençlere medyanın ilgisi giderek artarken Defne bu vakanın peşini bırakmamaya kararlıdır.
Kâbuslarından kurtulmak için gittiği psikoloğun yanından dönerken Ali'nin dikkatini metro istasyonunda duvarlara asılmış resimler çeker. Bunlar daha önce çalıştığı çocuk kitabındaki çizimlere benzemektedir ve ekibindeki pedagog ondan kimi objeleri çıkarmasını istemiştir. Çünkü kullandığı bazı görseller fallik öğeler içermektedir. Ali bir yandan çizimlerin izini sürerken öte yandan geçmiş anılarının kırıntılarını toplar. Çok geçmeden de kendisini bilmediği bir evrenin içinde bulur.
Heyecanı her satırda artan çok katmanlı hikâyesiyle okuru şaşırtan Buzlar Çözülünce güncel konuları cesurca yakalıyor. Roman son bölüme kadar gerilimi ve heyecanı diri tutan üslubuyla Melih Günaydın'ın polisiye edebiyatımızda uzun soluklu ve kalıcı bir ses olacağını müjdeliyor.