Sözcüklerin acemi yanından örüyorum şiirimi
Oyalı yazmaların rağbet görmediği tezgâhlarda
Çiçekli basmaların teninde dokundum kırmızıya
Fabrika dokuması bir tülbent aldım
İşportalarda solan lacivertin kederi kimi deli edecek
Zamana biraz kızgınım
Ellerim durmadan üşüyor
Bu çalınmış mavi kimin
Alnımın ortanca çizgisinden dökülüyorken künyem
Neden yurtsuz duruyor pasaportum?
Su akar ve elbette yatağını bulur
Bulur bulmasına ya
Peki su aktıkça toprağın yarılan bağrı
Hangi külle kapanacak?
Sana diyeyim ben
"su akar ve bir gün yatağından çıkar.