İslâm Tarihi alanında lisansüstü eğitimime başladığımda bir dizi okumalar yapmıştım. Bu okumalar sırasında karşılaştığım eserlerde Yemen'in coğrafî avantajlarından bahsediliyordu. Bölgenin İslâm öncesi dönemde yazılı kültüre geçtiğini ve yerleşik bir medeniyete ev sahipliği yaptığını gördüğümde; aynı hususun İslâm'dan sonra da devam edip etmediği sorusu aklıma gelmişti. Gerçekten Yemen İslâm sonrası dönemde ismi kadar büyük ve önemli bir bölge olmuş muydu? Konuyla ilgili kaynaklarda yaptığım literatür taramalarında bölgenin durumuyla ilgili bilgilerin satır aralarında dağınık vaziyette bulunduğunu tespit ettim. Yine ilgili literatürde İslâm'dan sonra Emevîlerin sonuna kadarki dönemde bölgenin durumu hakkında yapılan araştırmalar azdı. Doğrusu ben İslâm'dan sonra Yemen'in hilafet merkezinin kuzeye taşınması ve fetihlerin yönü sebebiyle devletin merkezine uzak kaldığını bundan dolayı hak ettiği değer verilmeyerek eserlerin satır aralarına mahkûm edildiğini düşünmüştüm. Bu sebeple böyle bir çalışma yapmaya karar verdim. İşte bu eser Yemen'in İslâm medeniyeti için önemini ortaya koymaya çalışan mütevazı bir araştırmadır. Çalışma beş bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde İslâm öncesinden Emevîlerin sonuna kadar ana hatlarıyla Yemen'in siyasî tarihi; ikinci bölümde nüfus yoğunluğu ve nüfusun dağılımı bağlamında demografik yapısı; üçüncü bölümde ekonomik durumu; dördüncü bölümde ilmî hayatı; beşinci ve son bölümdeyse kültürel mirası ele alınmaya çalışılmıştır.