Dinlerin temeli olan inançların ne olduğu nasıl oluştuğu ve devamlılığı gibi hususlarla yakından ilişkili önemli şeylerden biri de şüphe meselesidir. "Tanrı vardır" "Tanrı evreni ve içindekileri yaratmıştır" "Tanrı insanları sever" ve "öldükten sonra yeni bir hayat vardır" gibi inanç önermeleri hakkında herhangi bir tartışma yapıldığında büyük olasılıkla şüphe meselesi de gündeme gelecektir. Dini inançlarda bir kesinliğin olduğu tezi aynı zamanda kesinliğin karşıtı olan şüpheyi de hesaba katmak durumundadır.
Başta Tanrı'nın varlığı olmak üzere dini inanç alanını tahkim etmek için çeşitli kuramlar geliştirmeye çalışan teist düşüncenin karşısına aynı konularda tam aksini iddia eden ateist düşünce çıkar. Dolayısıyla teist ile ateist düşüncenin gerilim hattında kritik bir konum işgal eden şüphe meselesi öncelikli olarak tartışılmayı hak eden bir konudur. Bu kitapta ateist bir düşünür olan Kai Nielsen'ın şüphecilik anlayışı din felsefesi açısından ele alınmaktadır. Bir ateistin şüphe meselesini tartışırken öncelik verdiği konular ve bunları gerekçelendirme biçimleri ve ayrıca bu meseleyi gündeme getirmesindeki olası amaçları tahlil edilip eleştirel olarak değerlendirilmektedir.