Hüseyin Rahmi'nin erken dönem eserlerinden Son Arzu (1918) gerçek bir hikâyeden uyarlanan ve sonu faciayla biten bir aşk macerasını konu edinir. Romanda Batılı bir eğitim almakla birlikte muhafazakâr değerlere son derece bağlı Nuruyezdan adlı bir genç kızın Rıdvan Sabih'le yaşadığı aşk hikâyesi anlatılır. Sıradan bir aşk macerası olarak başlayan bu ilişki çevrenin de müdahaleleriyle zamanla hastalıklı bir hâl alır. Nuruyezdan'ın hayal dünyasında kurduğu kutsal aşk ve evlilik hayalleri toplumun gerçekleri karşısında paramparça olur.
Bireysel çıkarların güdümündeki ahlak anlayışı toplumun aksayan ve yozlaşmış yönleri boğucu kadın erkek ilişikleri sorgulanmadan kabul edilen geleneksel değerlerin birey üzerindeki yıkıcı etkileri gibi birçok yakıcı temayı odağına alan romanda erdemli bir kadının toplumun acımasız çarkları arasında ezilişine de şahit oluruz.
Hüseyin Rahmi Son Arzu'da bireyle toplum arasındaki mücadelenin son derece derinlikli bir analizini yapar; toplumun aksayan ve yozlaşmış yönlerini içi boşalmış kof geleneğin birey üzerindeki boğucu etkisini yer yer mizahi bir üslupla ele alır.