"Coğrafya kaderdir" derler ya! İşte Almina kızların okutulmadığı böyle bir coğrafyada doğmuştu. Babası İbrahim kızları şöyle dursun erkek çocuklarının bile okumasına izin vermemişti. Bu konuda onun fikri hiç sorulmamış konuşmasına dahi izin verilmemişti. "Coğrafya kaderdir" sözünü de henüz duymuş olamazdı Almina. Ona bu kuşatılmışlıklar içinde kim rol-model olmuştu bilinmez ancak Almina ne coğrafyanın ne de kız olmasının okuması önünde engel olduğunu düşünüyordu. Tam tersi; kadınlara biçilen rolün bir kader olmadığının bir başka hayatın mümkün olduğunun farkındaydı. "Hayalini kuramadığın şeyin gerçeğini yaşayamazsın" derler. Hayalden öte bir aşka tutulmuştu o. 'Okuma Aşkı'ydı onunki. Okumak okuyup doktor olmak istiyordu hem de. Daha doğmadan önce bir kader biçilmişken "Olmalı olmalı! Bunun bir yolu olmalı!" diye çareler ararken aşkının peşinden nasıl koşacaktı okuyup doktor olabilecek miydi? Onu hayallerinin peşinden götürecek bir rüzgâr esecek miydi? "Okuma Aşkı" Almina gibi "coğrafya kaderdir" sözünü kabullenmeyip kendi hayatını şekillendirmek isteyen okumaya âşık bütün insanların hikâyesidir...