"Yönetimin yönlendirme denetleme ve kimi zaman da tevkifat yoluyla sanat alanının aktörleri üzerinde göreli bir baskı kurmuş olduğunu gösterse de bu durum sanatçıların bu dönemde kendilerini kıymetli hissetmelerine engel olamamış bu nedenle sanat hamiliği mekanizmalarından yararlanmak isteyenlerin bunu sadece maddi destek için değil aynı zamanda Parti tarafından kabul ve tanınma için yaptıkları da ortaya konmuştur. Bu kitabın iç içe geçen iki boyutu var; biri söylemi düşünsel-ideolojik temelleri inceliyor diğeri patronaja bakıyor. Hem sosyal hem de ekonomik sermaye ile ilgileniyor.
Bengü Aydın Dikmen İnkılabı Nakşedecek Resimler'de Cumhuriyet'in kuruluş ve inşa dönemindeki resim politikasına eğiliyor. Bu vesileyle dönemin farklı estetik anlayışlarının bir resmi geçidini de koyuyor ortaya. Arka planda Türkiye'de modern resmin "ağabey" ve genç kuşakları arasındaki rekabeti de görüyoruz. Erken Cumhuriyet resimde zevki yaymayı ve "yükseltmeyi" hedeflemişti. Bunu yaparken "popüler zevklere" kapılmak istemediği gibi "estetik modernizme" ve kübizm gibi avangart akımlara da mesafeliydi. Kişi kültünü destekleyen lider portreleri inkılabı temsil eden modern yapılar ulusal mitleri besleyen kahramanlık temsillerini ortaya çıkaran İnkılap Resimleri ve Sergileri'nden başka ressamların "inkılabı nakşetmek" üzere seferber edildiği Yurt Gezileri projesi başlı başına ilginç bir deneyimdir. Bu projeden beklenen vatan imgesini canlandıran manzara resimleri yerel âdetler figürler tarihî yapılar üzerinden vatanın görsel envanterinin oluşturulmasıydı.
Sadece ideolojik temsillerin değil bizzat resmin ve estetik deneyimin tarihine meraklı ve dikkatli bir bakış...