Halk şairleri asırlar boyunca toplumların gözü kulağı ve dili olmuşlardır. Ürettikleriyle kendi duygu ve düşüncelerinin yanında içinde yaşadıkları toplumun yaşam şeklini arzularını isteklerini sevinçlerini kederlerini dünya görüşlerini yine aynı halkı sömürerek her türlü değeri (özellikle dini değerler) kullanıp halkı kandıranları yöneticilerin uygunsuz faaliyetlerini zulümlerini; türkü mani destan hiciv ve taşlama unsuru olarak ortaya koymuşlardır. Söyledikleriyle halkın üzerinde büyük tesirler üreten taşlama ustaları içerisinde bulundukları toplumun çığırtkan sesi olmuş tepkilerini dile getirmişlerdir. Neticesinde kiminin derisi yüzülmüş kimi ise idam sehpasında kalmıştır. Bunlara rağmen halk şairleri kati suretle susmamış ve kavgasını vermeye son nefeslerini verinceye kadar devam etmiştir. Bugün onların sözleri yüzyıllardır dilden dile dolaşmaya devam ediyor. Kitabımız içerisinde kaynak göstermek suretiyle halk şairlerinin kısa hayat hikâyeleri ile birlikte farklı zaman dilimlerinde ortaya koydukları taşlamaları derledik.
İnsanların aldatılmadıkları mutlu ve mesut oldukları bir memleket için.