Bilginin üretilmesi paylaşılması ve dağıtılmasında geçerli olan ölçütler günümüzde giderek işlevini yitirmeye başladı. İnsanların neyi bildiklerinden çok neye inandıkları gerçeğin yerini algıların aldığı gerçek ile yalanın sınırlarının giderek belirsizleştiği bir dönem...
Geleneksel medyanın kullandığı temel ölçütlerden "doğruluk" ilkesi yeni medya ortamlarında artık çok geçerli bir ilke değil. Sosyal medyada kontrolsüz bir şekilde yayılan kullanıcı türevli içeriklerin doğruluk prensibine bağlı kalması beklenmiyor. Bu şekilde "yalanlar" kendine daha çok alan açabiliyor.
Hakikatin önemsizleştiği belki de hiçbir değer taşımadığı bir döneme atfen kullanmayı tercih ettiğimiz ve Türkçeye çoğunlukla "hakikat sonrası çağ" olarak tercüme edilen "post-truth çağ" bu nedenle medya okuryazarlığını günümüzde hiç olmadığı kadar önemli bir konu haline getirdi.
Elinizde tuttuğunuz bu çalışma hakikat sonrası çağda yeni medya ortamlarında yer alan yalan içeriklere yönelik farkındalığa odaklanıyor.