"Dünü bugüne taşıyan sadece akreple yelkovan ya da takvimlerden koparılan yapraklar değildir. Saatlerin takvimlerin anmadığı ne hayatlar saklıdır dünle bugün arasında. Hiç kimsenin fark etmediği bir toz zerresi hükmündedirler. Kahir ekseriyeti belleklerde bile yer bulamayıp unutulur. Yaşandığı an değer gören bazıları da soluk fotoğraflarla dolu tozlu albümlerdedir. Ama tarihin göremediği dünden bugüne taşımaya değer bulmadığı anlar olaylar kişiler; kimi kalemlerin elinden çıkan roman öykü şiir gibi edebi ürünler olarak kendilerine dünya sahnesinde yer bulmaya çalışır. Bunların bazıları kazığını çakarken dünyaya birçoğu da zaman denilen ve delice akan nehrin sularında yitip gider
"YAĞ TENEKELERİNDE SARDUNYALAR" sıradan insanların zaman zaman tarihi ve sosyal değişimlere dönüşümlere etki ettiği hatta yön verdiği sıradan hayatlarının öyküsüdür. Takvim yaprakları olmasa da kitabın yaprakları; kadın-erkek ilişkileri kadına şiddet sosyal ve siyasal kıpırdanmalar o kıpırdanmaların sokaklara taşması tutuculuğun filizlenip gelişmesi kent hafızasının bozulması gibi temaları 60'lı yıllardan alıp bugüne taşır.
O yılların siyah-beyaz kült filmi "Vesikalı Yârim" de bu yolculukta kılavuzdur.
"Sabiha Halil'i Âdem Hoca Gülderen'i Nejat Feray'ı; 78 kuşağı gençler devrimi sevdiler imkânsız aşklarla..."
İmkânsız aşkların romanı;
"YAĞ TENEKELERİNDE SARDUNYALAR"