İslam dünyasında dinî felsefi dilin özellikle Gazalî'den sonra tekdüzeleşmesi fıkhi-kelami edebî-tasavvufi dil hayatın çok boyutluluğu içinde konulara tek açıdan bakmaya sebep olmuştur. İbn Hazm'ın Güvercin Gerdanlığı'nda aşk ve sevgi anlatılırken düşüncenin yan yanalığı iç içeliği çelişki ve uyumunu açığa çıkarmak içinde yaşadığımız gerçekliğin detay ve farklı yönlerini daha iyi anlamamıza sebep olacaktır. Bu ise dinî-felsefi düşünme tarzımızın örtbas ettiği varoluşsal ahlaki güç ve zaaflarımızı kavramlaştırıp farkına varmamızı sağlayacaktır. Dolayısıyla farklı diller içinde bir konunun analiz edilmesi dinî-felsefi dilimizin bazen anlamlı bazen çelişkili olarak algılanmasına yol açan temel gerçekliğimize dair kavramsal bilincimizin gelişmesine katkıda bulunacaktır.