Nasrettin Hoca halkın duygularını yansıtan bir gülmece odağı olarak ortaya çıkarılır. Söyletilen kişi söyletenin ağzını kullanır böylece halk Nasrettin Hoca'nın diliyle kendi sesini duyurur. Nasrettin Hoca bütün gülmecelerinde soyut bir varlık olarak değil yaşanmış veya yaşanan bir olayla bir olguyla bağlantılı bir biçimde ortaya çıkar. Bunu yaparken de keskin bir zekâ ve doğru işleyen bir aklın ürünü olan hikmet ve ibret dolu sözler kullanmış bu sözler zamanla neredeyse birer atasözü haline gelmiştir. Bu kıvrak zekâsı ve içtenliğiyle gönüllerde taht kurmuştur.
13.yüzyılda yaşayan ve iyi bir eğitim gören Nasrettin Hoca zamanla Türk Dünyası'nın ortak bir değeri hâline gelir. Onun fıkraları Türklerin yaşadığı coğrafyalarda hâlâ anlatıla gelmektedir.