Bu çalışma iki ana bölümden oluşmaktadır. Katı Modernite kavramı üzerinden gelişen birinci bölümde zorunlu gözetlenme olgusu olarak temayüz eden panoptikon kavramı ele alınır. Bahse konu pratiği oluşturan teorik düzlem/ arka plan özellikle Descartes felsefesi üzerinden incelenir. Bu doğrultuda modern öznenin neliği hususunda ayrıntılı bir tartışma yürütülür. Çünkü modern öznenin nasıl bir özne olduğu incelenmeden panoptikonun niçin hayata geçirildiği de tam olarak anlaşılamayacaktır. Çalışmamızın ikinci bölümünde ise Akışkan
Modernite kavramı merkeze alınır. Bu dönemle birlikte öznede ortaya çıkan parçalanma durumu peşi sıra gözetlenme tekniğini de esastan dönüştürür ve böylece sinoptikon olgusu panoptikonun yanında yerini alır. Öte yandan sınır denetimi olarak da anlaşılabilecek bir başka gözetim tekniği olarak tebarüz eden banoptikon kavramı da incelenmeye tabi tutulur. Böylece Akışkan modernitede üç farklı gözetim tekniğinin eş anlı yürürlükte olduğu görülür. Çalışmamız temel olarak modernitenin ontik alanın bütününü ihata edebilme kuvvetiyle mücehhez egemen bir özne kurma ve tüm olumsallıklardan ari bir düzen oluşturma isteğinin gerçekleşemediğini göstermeyi amaçlar.