Prof. Dr. Suat Oktar Hoca'ya
Derler ki hocaların gölgesi uzun düşer. Bu ifade yakın zamanda kaybettiğimiz değerli meslektaşım Prof Dr. Suat Oktar'a öylesine uyuyor ki vefatından hemen bir buçuk yıl gibi kısa sürede meslektaşları kolları sıvayıp Değişen Dünya ve Türkiye Ekonomisi başlıklı hocanın şanına yaraşır bir armağan çıkarma girişiminde bulundu. Armağan hocamızın vasi ufkuna uygun olarak Türkiye'yi küresel ve yerel çok geniş alanda inceleyen zengin araştırmalardan oluşmaktadır. Ülke ekonomilerinin soyut ortamlarda incelenemeyeceği anlayışının yansıtıldığı bu eser son dönemlerde Türkiye ekonomisi üzerine yazılmış en kapsamlı ve o nedenle de en değerli bir kolektif çalışma niteliğindedir.
1900'lerin başında Michael Albert'in Kapitalizm Kapitalizme Karşı başlıklı kitabındaki finansal dünya ile reel üretici dünya karşıtlığından günümüze kadar geçen sürede artı ve eksi yönleriyle yaşananlar baş döndürücü niteliktedir. Ekonomi alanında durgunluk ve krizler doğal alanda iklim değişikliği ve biyoçeşitliliğin tahribi sosyal alanda ise pandeminin insanları eve mahkûm etmesi gibi gelişmeler tüm yerkürede ve Türkiye'de ekonomik sarsıntılara yol açmış karar mercilerini politika arayışlarına itmiştir. Oktar Hoca'ya armağan olarak hazırlanmış bu eserde de para politikası ve bankacılık kriz ve fiyat istikrarı iklim değişikliği kalkınma ve enerji sorunları yanında vergi ve harcama konuları pandemi ve yeni çalışma koşullarının da içerilerek ekonomik ve sosyal tüm alanların kapsandığı zengin bir sunumla karşı karşıyayız. Bu haliyle eser küresel krizin Türkiye'de ekonomiden politikaya kadar uzanan hemen tüm alanlarda neden olduğu sorunları bu sorunlara karşı gerçekleştirilen değişiklikleri ve geliştirilen karşıt politikaları okuyucularla paylaşmaktadır. Bu bağlamda küresel koşulların Türkiye'ye farklı boyutlarıyla yansıyan sorunlarının ele alındığı kitaba katkı yapmış olan değerli meslektaşlarımın emeklerine minnetle rahmetli Oktar Hoca'ya yaraşır armağana yaptıkları katkıları dolayısıyla Türkçe literatüre çok önemli katkıda bulunmuş olduklarını ifade etmek isterim."
Prof. Dr. İzzettin Önder