Kudüs asıl adıyla Beytü'l-Makdis de tarihin gönül burukluğunun acının hüznün öfkenin öfkeyle ateşlenmenin azmin ve ümidin birbiriyle yarıştığı bir diyar. Çevresiyle birlikte insanı tarihin derinliklerine doğru çekip götüren sonra da getirip acı gerçeklerle yüz yüze bırakan bir diyar.
Bu diyara seyahat her adımı tarih her adımı ibret her adımı ufuk genişletici ve şuur tazeleyici olan bir seyahattir.
Bizim Beytullah'ın çevresinde birbirimizi görmeye birlikte Rabbimize secde etmeye gönül duygularımızı aktarmaya Arafat'ta mahşer olup semâya el açmaya ihtiyacımız olduğu gibi Mescid-i Aksâ'da Mescid-i Aksâ'nın hareminde de bir araya gelmeye ihtiyacımız var.
Gözle görmenin içinden bir parça olmanın duvarlarına ağaçlarına dokunmanın caddelerinde avlularında yürümenin insanda nasıl bir tesir bıraktığını iyi düşününüz. O zaman bunun ne demek olduğu daha iyi anlaşılacaktır.