Bazı tarihçiler tarafından Birinci Dünya Savaşı'nın provası sayılan 1904-1905 Rus-Japon Savaşı 20. yüzyılın en önemli topyekûn savaşlarından birisi olarak tarihteki yerini almıştır. Savaşın genel sebebi Mançurya ve Kore üzerinde Rus-Japon çıkar çatışmasıdır. 1853-56 Kırım Savaşı'yla ağır bir yara alan Rus İmparatorluğu yönünü doğuya çevirmiş ve adım adım gerçekleştirdiği işgallerle Türkistan'ı 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren tamamen yutmuştu. Rusya'nın daha sonraki hedefinde ise Afganistan ve Uzak Doğu'ya yayılmak vardı. Özellikle Port-Arthur Limanı üzerinden sıcak denizlere ulaşıp sanayi mallarını rahatlıkla pazarlama imkânına sahip olacaktı. Ancak Rusların bu Uzak Doğu ve Afganistan üzerinde yayılmacı politika izlemesi bölgede geniş sömürge toprakları bulunan İngiltere'yi endişelendirmişti çünkü coğrafi uzaklığı sebebiyle Rusya'ya karşı kara ordusu çıkaramayacaktı. Bu durum İngiltere'yi 1902 yılında Japonya'yla ittifak yapmaya yöneltti. Savaş döneminde bu ittifaka ABD de katıldı. Rusya ise aynı dönemde Fransa'yla artan ticarî ilişkileri dolayısıyla ittifak antlaşması yaptı. Rusya'yı Balkanlar'dan uzaklaştırmak isteyen Alman İmparatoru II. Wilhelm Rusya'nın Uzak Doğu'ya yönelmesini destekleyeceğini açıkladı. Diğer taraftan sanayi ve teknolojik olarak ilerlemeye devam eden Japonlar bu gelişmeler karşısında doğal olarak Kore hâkimiyeti için Rusya'yla karşı karşıya geldiler. Fakat bu sefer şartlar değişmişti. Avrupalı devletler tamamıyla Japonların karşısında değildi. Bu sayede Rusya'ya karşı daha cesur bir siyaset izleyeyen Japonlar Rusya'yla uzlaşmak için onların Mançurya'daki haklarını tanıyacaklarını karşılığında ise kendilerinin Kore üzerindeki haklarının tanınmasını talep ettiler. Fakat bu isteğe Rus Çar'ı II. Nikolay'dan olumsuz cevap gelmesiyle birlikte savaşın fitili ateşlendi.