Mirac Yayınları olarak yayın hayatına başladığımız günden beri kitabın milletlerin hayatında ne kadar mühim bir değer olduğunu bilerek yayın çizgimizi belirlemeye gayret ediyoruz.
Yayınevi olarak güncel kitaplar yayınlamak yerine hayat boyu istifade edilebilecek ve bizim için bir sadaka-i câriye olmasını ümit ettiğimiz kaynak eserler neşretmeye özen gösteriyoruz.
Yayınevlerinin "beklenen satışı yapmayacağı" "yeterli kâr bırakmayacağı" vb. gerekçelerle kaynak eserlerin yayınlanmasından uzak durduğu bir dönemde Mirac Yayınları olarak kaynak eserler yayınlama yönündeki çabalarımızı ısrarla sürdürüyoruz.
Yine Mirac Yayınları olarak yeni bir eser yayınlamadan önce ilmine güvendiğimiz ilim ehli hocalarımızla âlimlerimizle istişare edip onların onayını almaya büyük önem veriyoruz.
Yayınlarımız arasına yeni eklediğimiz bu değerli hadis çalışması;
Tam dokuz yıllık büyük emek ve göz nuru ile Nizameddin Ersöz Hocamızın hazırlamış olduğu "MÜSNED-İ EBÛ HÜREYRE"dir. Bu güzide eser Ebû Hüreyre (radıyallahu anh)'ın nakletmiş olduğu hadis-i şeriflerin tekrarlarından arındırılmış metin tercüme ve şerhidir.
Müellif bu hadisleri işlerken hadisin sened değimiz rivayet zinciri hadisin metni ve içerinde geçen sahabe sözlerini kaynaklarda geçtiği şekliyle nakletmiştir. Ayrıca hadislerin hangi kaynaklarda geçtiğini ayrıntılı bir şekilde belirterek dipnotlar halinde okuyucunun bilgisine sunmuştur.
Hadislerin sadece metnini vermekle yetinmeyip muteber kaynaklarından istifade ederek hadis alimkerimizin değerli eserlerinden de faydalanılarak hadisler için şerh ve izahlarda bulunmuştur. Bu şerh ve izahları yaparken âlimlerin görüşlerine yer vermiştir. Bu izahlarda yeri geldikçe mezhep imamlarının görüşlerini de ayrı ayrı nakletmiştir.
Başta dört mezhep imamının olduğu gibi İmam Evzâî ve İmam Sevrî gibi âlimler ile birlikte yeri geldikçe diğer âlimlerin görüşlerinden de istifade ederek esere zenginlik katılmıştır.
Eserde görüşleri alınan âlimler "Faydalanılan Kaynaklar" diğer adı ile "Biyografi" bölümüne eserimizin sonunda okuyucumuzun son derece istifade edebileceği bir şekilde yer verilmiştir.
Bir başka önemli husus ise Ebû Hüreyre (radıyallahu anh)'ın rivayet etmiş olduğu hadislerin çokluğundan ziyade neredeyse akla gelebilecek hemen her konuda rivayetlerine ulaşılmaktadır. Bu durum esere ayrı bir özelliğin katılmasına vesile olmuştur. Dolayısıyla Ebû Hüreyre (radıyallahu anh)'ın hadislerini bir sıralamaya tabi tutulması gereği görülmüştür. Bu sıralamada İman İlim Kader Taharet Abdest Gusül Namaz Oruç Zekât Hac gibi ibadetle ilgili; Nikâh Talak Alış veriş Cihad Ahkâm Hudûd Diyât gibi muâmelatla ilgili ve Tefsir Fedâil Kıssalar Kıyamet Cennet ve Cehenem gibi bir sıralama ile diğer bölümlere ayrılmıştır. Böylece kitap bu yönüyle ayrı bir değer kazanarak kaynak bir eser olma hüviyetini kazanmıştır.
Eser her ne kadar Ebû Hüreyre (radıyallahu anh)'ın hadislerini ihtiva ettiği için "Müsned-i Ebû Hüreyre" adını almış ise de diğer taraftan "Hadislerle İslam Fıkhı" diyebileceğimiz bir eser ortaya çıkmıştır.
Mirac Yayınları olarak temennimiz dileğimiz tam dokuz yıl emek verilmiş göz nuru dökülmüş bu güzide eserin kütüphanelerde yer alması ve hak ettiği ölçüde halkımız tarafından istifade edilmesidir.
Yücelerin en yücesi olan Rabbimizden niyetimizi halis kılmasını inancımız uğruna bu cehd ve gayretimizin hayırlara vesile olmasını bizi umduklarımıza nail etmesini ve hizmetimizi bereketlendirmesini niyaz ediyoruz.
Mirac Yayınları
Hadisler Kur'ân'ın hiç değinmediği ya da tam olarak açığa kavuşturmadığı konulara açıklık getiren İslam'ın ikinci kaynağını oluşturur. Hadisler olmadan İslam'ın emirlerini sadece Kur'ân'dan anlamak mümkün olmamaktadır. Hadisler Kur'ân-ı Kerîm'in tefsiridir. Allah Kur'ân-ı Kerîm'i Hz. Peygamber'e göndermekle birlikte bununla ilgili beyan ve hükümlerinin açıklaması için O'nu görevlendirmiştir. Kur'ân-ı Kerîm namazın farz olduğunu bildirir. Ama namazla ilgili olan teferruatı O'na bırakmıştır. Zira namazların vakitleri rekâtlarının sayısı gibi durumlar sünnet ve hadis olmadan nasıl bilinir? Kur'ân-ı Kerîm zekâtın farz olduğunu emreder. Ama hangi mallardan ne miktarda verilmesi gerektiği gibi haller hadis ve sünnet olmadan nasıl bilinir? Oruç hac ve yaşamın her alanı böyledir.
İslam'ın ilk şartı olan "Kelime-i Şehadet"te Hz. Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in Allah'ın Resûlü olduğuna tanıklık etmek ne kadar önem arz ediyorsa Sünnet'le ve dolayısıyla hadis ile de hayatı devam ettirmek o kadar önem arz eder.
Geçmişte olduğu gibi günümüzde de İslam düşmanları hadisleri ve dolayısıyla Hz. Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i hedef seçmektedirler. Bu kitabı yazmaya başlarken Sünnet yolunun önemli neferlerinden birisi olan Ebû Hüreyre 'ın rivayet etmiş olduğu hadisleri siz okyucularımla buluşturmak olmuştur. Çünkü hadis adı geçince neredeyse her Müslümanın aklına ilk olarak gelen isim Ebû Hüreyre 'dır. Bu sahabenin en çok hadis ezberlemesinin nedenlerinden biri de Allah Resûlü'nden özel dua almış olmasıdır.
Bize düşen görev halis bir niyetle bu hadisleri sened tahricleri ve tahkikleri ile birlikte hadis âlimlerimizin şerhlerini de dikkate alarak izah edip okuyucularımızla buluşturmaktır. Çalışmak bizden Tevfik ve hidayet Allah'tandır.
Nizameddin Ersöz