Stefan Zweig'ın edebi kariyerinin zirvesi olarak kabul edilen Satranç yazarın derin psikolojik anlayışını ve insan ruhunun labirentlerine yolculuk yapma yeteneğini sergiler.
Bir transatlantik yolcu gemisinde geçen hikâye dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic ve onunla rekabet edecek beklenmedik bir rakip olan Dr. B.'nin etrafında döner. Dr. B. savaş döneminde satranca tutkuyla bağlanmış ve bu tutku onun psikolojik sınırlarını zorlamıştır.
Kitap Nazi Almanyası'nın baskıcı atmosferini insan ruhunun kırılganlığını ve direncini zekâ ile çılgınlık arasındaki ince çizgiyi ustalıkla işler.
Zweig'ın usta kaleminden çıkan bu eser sadece bir satranç müsabakasını değil aynı zamanda 20. yüzyılın en karanlık dönemlerinden birinin insan üzerindeki etkilerini de ele alır. Bu yalnızca tarihe bir bakış değil aynı zamanda insan ruhunun derinliklerine yapılan bir yolculuktur. Zweig'ın kendi hayat hikâyesiyle iç içe geçen Satranç hem edebi bir başyapıt hem de bir dönemin portresidir